Son günlerde Türkiye genelinde özellikle büyük şehirlerde artan dolandırıcılık vakaları, bir kez daha gündeme bomba gibi düştü. 6 farklı ilde gerçekleştirilen bir eskort dolandırıcılığı şebekesi, toplamda 12 milyon lira gibi büyük bir vurgun yaptı. Bu dolandırıcılığın detayları ve rukumları, vatandaşlar için oldukça dikkat çekici bir hal alıyor. Yüzlerce insan victim sıraya konulurken, olayın arkasındaki şebekenin nasıl çalıştığı ve kurbanların nasıl seçildiği hakkında detaylı bilgiler geliyor. Yetkililer, bu tarz dolandırıcılıkların artış göstermesi nedeniyle vatandaşları uyarıyor.
Özellikle sosyal medya ve çeşitli ilan sitelerinde yayımlanan sahte eskort ilanları ile dikkat çekmeye çalışan şebeke, vatandaşları ilk başta birbirleriyle iletişim kurarak kandırdı. Dolandırıcılar, genellikle fiziki olarak çekici kadınların fotoğraflarını kullanarak, kısa süreli “eğlence” ve “güzel bir deneyim” vaadiyle potansiyel kurbanlarının ilgisini çekti. Ardından, iletişim kurulan kişilere sahte hesaplar üzerinden yapılacak olan “ön rezervasyon” talepleri ile dolandırıcılığı başlattılar.
Kullanılan dolandırıcılık taktiklerinden biri de, sanal paraların kullanımı oldu. Dolandırıcılar, kurbanlarından öncelikle bir miktar ödeme yapmalarını isteyerek, bu paraları dijital cüzdanlar aracılığıyla topladı. Kadınların temin edeceği hizmetlerin sağlandığına dair gönderilecek olan sahte belgelerle kurbanların güvenini kazanmayı başardılar. Ancak, beklenen tarihte geri dönüş yapılmazken, dolandırıcıların sahte profilleri ortaya çıktı ve mağdurlar büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Emniyet güçlerinin yaptığı operasyonla, 6 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen baskınlar sonucunda şebekenin 15 üyesi yakalandı. Yakalanan şebeke üyeleri, aldıkları itiraflarla birlikte dolandırıcılık yöntemlerini ve cürmü gerçekleştirirken uyguladıkları detaylı planı kamuoyu ile paylaştı. Şebekenin başında olduğu iddia edilen kişinin, daha önce benzer suçlardan kaydı mevcut ve dolandırıcılıkta oldukça tecrübe sahibi olduğu belirtildi.
Yetkililer, dolandırılık yöntemlerinin yalnızca escort alanında değil, birçok farklı sektörde karşımıza çıktığını belirtiyor. Özellikle insanları korkutmak ve kaybetme korkusuyla hareket etmeye teşvik etmekten çekinmeyen bu tür dolandırıcılara karşı vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyorlar. Dolandırıcılıkla mücadele eden emniyet güçleri, dolandırıcıların kimlerle irtibata geçtiğini ve hangi yollarla mağdurlarını seçtiğini, geniş çaplı bir soruşturma ile detaylandırmaya devam ediyor.
Güvenlik uzmanları, sosyal medya ve internet üzerinden yapılan işlemlerde her zaman dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar olduğuna dikkat çekiyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerle yapılan işlemlerden uzak durmaları ve her zaman uyanık olmaları gerektiği vurgulanıyor. Özellikle bir bağlantı ya da hizmet öncesi mutlaka yüz yüze görüşme yapılması öneriliyor. Dolandırıcılığın önüne geçilebilmesinin en etkili yolunun farkındalık olduğunu belirten uzmanlar, dolandırıcıların vurgun yapmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade ediyorlar.
İlgili yürütülen operasyonlar ve alınan önlemlerle dolandırıcılık suçlarının en aza indirilmesi hedefleniyor. Hem özel kuruluşlar hem de devlet kurumları, dolandırıcılığa karşı daha fazla eğitim ve bilgilendirme çalışması yapmayı planlıyor. Dolandırıcılara karşı atılacak adımlar ve vatandaşların bu konuda alacakları önlemler, gelecekte daha fazla mağduriyetin yaşanmaması için büyük önem taşıdığına işaret ediyor.
Sonuç olarak, 12 milyon lira gibi büyük bir vurgunun mağduru olan bu dolandırıcılık olayları, halkın dikkatini bu tarz tuzaklara çekerek, daha dikkatli ve temkinli olmaları konusunda bir uyarı niteliği taşıyor. Dolandırıcılık eylemlerinin sadece birkaç dolandırıcı tarafından gerçekleştirildiği düşünülse de, bu tür dolandırıcılıkların kökünün daha derinlere dayandığına inanılıyor. Herkesin bireysel olarak dikkatli olması ve herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında yetkililere başvurması gerektiği bir gerçek olarak ortaya çıkıyor.
Bu tür olaylarla karşılaşmamak için yalnızca dolandırıcılara karşı değil, aynı zamanda toplum olarak daha bilinçli bir ilişki ağı kurmanın ve bilgi paylaşımını artırmanın gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor.