Geçtiğimiz hafta sonu, trafikte meydana gelen trajik bir kaza, iki genç kadın olan Tuğba ve Seda'nın hayatını kaybetmesine neden oldu. Olay, yerel saatle akşam saatlerinde, şehir merkezindeki işlek bir yolda meydana geldi. Alkollü sürücü, direksiyon kontrolünü kaybederek önce yol kenarındaki bir araca çarptı, ardından iki gencin bulunduğu yaya geçidine daldı. Kazanın ardından, olay yerine hızla sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.
Trafik kazalarının büyük bir kısmının alkollü sürücü kaynaklı olduğu bilinirken, bu tür olayların toplumsal etkileri de oldukça büyüktür. Yapılan araştırmalar, alkollü sürücülerin kaza yapma olasılığının normal sürücülere oranla 7 kat fazla olduğunu gösteriyor. Yetkililer, bu tür kazaların önüne geçmek için sürekli olarak denetimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Toplumda artık bu konuda bilinçlenme gerekliliği de öncelikli hale geldi. Tuğba ve Seda’nın vefatı, bu konuda daha fazla farkındalık yaratmanın zorunluluğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanmanın sonuçları ağır olabiliyor. Özellikle gençlerin, alkollü araç kullanmanın tehlikelerine dair daha fazla bilgilendirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Bu ensede, eğitim kurumlarına ve ailelere büyük görev düşmektedir. Toplumun her kesiminden insanların üzerine düşeni yaparak, bu tür trajedilerin önüne geçmek mümkün olabilir. Kazanın ardından enfekte olan toplumsal duyarlılığın arttırılması, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için en önemli adım olacaktır.
Olay sonrası düzenlenen anma etkinliği, hem Tuğba ve Seda'nın anısını yaşatmak hem de benzer kazaların önlenmesi adına bir farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirildi. Aileleri ve arkadaşları, kaza yerine çiçek bırakırken, kazada kaybettikleri gençlerin hayatları için adalet istedi. Toplumun tüm kesimleri de bu etkinlikte yer alarak dikkat çekilmesi gereken bir konu olduğunu vurguladı. Yapılan konuşmalarda, onları unutmamak ve benzer olayların yaşanmaması adına mücadele edeceklerine dair söz verildi.
Sonuç olarak, alkollü sürücülerin sebep olduğu kazalarda kaybedilen hayatlar geri getirilemezken, bu konuda toplumsal bir seferberlik başlatılması gerektiği aşikârdır. Sağduyulu bireyler olarak trafikteki her birimiz sorumluluk alarak, daha güvenli bir çevre oluşturmak için adım atabiliriz. Tuğba ve Seda'nın acı kaybı, bu konuda bir dönüm noktası olmalı ve herkes için dersler çıkarılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, hayat hiç kimse için geri getirilemez ama alınacak önlemlerle gelecekte daha fazla kaybın önüne geçilebilinir.