İngiltere, sağlık hizmetleriyle tanınmasına rağmen, son zamanlarda karşılaştığı zorluklarla gündemi sarsmaya devam ediyor. Ülke genelinde "ölüm sırası" olarak adlandırılan bir durum, sağlık sisteminin ne denli zorlandığını gözler önüne seriyor. Hastanelere başvuran yüzlerce hasta, gerekli tedavi ve hizmetleri alabilmek için beklemede kalıyor. Peki, bu durum nasıl bu noktaya geldi? İşte detaylar.
İngiltere’nin sağlık sistemi, yıllardır özelleştirmelerin, finansal kesintilerin ve artan nüfusun etkisiyle zayıf bir duruma düşmüş durumda. Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, hastanelerdeki yoğunluk oranları, geçmişte hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Acil servislere başvuran hasta sayısı bir önceki yıla göre %30 oranında artış gösterdi. Bu durum, sağlık çalışanlarının üzerine binen yükleri artırırken, hastalar için yaşamı tehlikeye atan bir duruma yol açtı. Uzmanlar, bu krizin birkaç temel nedenden kaynaklandığını belirtiyor.
Öncelikle, pandeminin etkileri hala hissedilmekte. COVID-19 sonrası, birçok kişi sağlık hizmetlerine erişimde zorluk yaşıyor. İkinci olarak, yaşlanan nüfus, kronik hastalıkların artışını beraberinde getiriyor. Üçüncü bir faktör ise, sağlık alanındaki bütçe kesintileri. Hükümetin sağlık bütçesinde yaptığı kısıtlamalar, hastanelerin gerekli altyapı yatırımlarını yapmasını engelliyor. Tüm bu etkenler bir araya geldiğinde, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği sorgulanır hale geliyor.
Ölüm sırası kavramı, aslında İngiltere’deki pek çok hastanın yaşam mücadelesi veren bir durumu temsil ediyor. Pek çok hasta, kendileri için hayati derecede önemli olan tedaviyi alabilmek amacıyla günlerce, haftalarca beklemek zorunda kalıyor. Kanser tedavisi gören bir hastanın, gerekli tedavi için 6 ay beklemesi gerektiği haberleri kamuoyunu endişeye sevk etti. Ayrıca, kronik hastalıkları bulunan yüzlerce kişi, hayati tetkiklerin yapılmasının gecikmesi nedeniyle ciddi tehditler altında kalıyor.
Hastalar, bu durumun yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkileri olduğunu da ifade ediyor. Uzun bekleme süreleri, hastaların moral ve motivasyonunu düşürüyor. Birçok kişi, tedaviye başlamadan önce moral bulmakta zorlanıyor, bu da süreci daha da zorlaştırıyor. Aileler de duruma kayıtsız kalamıyor; hastalarının tedavi sürecinden etkilenen aile üyeleri, duygusal yük taşımak zorunda kalıyor.
Uzmanlar, durumun bir an önce çözüme kavuşturulması için acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Yapılması gereken en önemli şeylerden biri, sağlık sistemine yatırım yapmak ve kaynakları etkin bir şekilde kullanmaktır. Aksi takdirde, İngiltere’nin sağlık sistemi ciddi anlamda hasta ve onların aileleri için sürdürülemez hale gelecektir.
İngiltere, sağlık hizmetleri konusunda tarihi bir zemine sahip olsa da, bu durumun değişmesi için acil çözümler geliştirilmezse, ülke yakın gelecekte sağlık kriziyle nihayetinde baş başa kalabilir. Hastaların yaşamları ve sağlıkları, yalnızca sağlık sistemlerinin gücüne değil, aynı zamanda bu sistemlere yapılan yatırımlara bağlıdır.