Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), önemli bir siyasi figür olan Sırrı Süreyya Önder'i anmak üzere unutulmaz bir etkinlik düzenledi. Kürt siyasetçisi ve insan hakları savunucusu olarak bilinen Önder, hem Türkiye siyaseti hem de toplumsal mücadeleler açısından önemli bir isimdi. Önder’in yaşamı, çalışmaları ve bıraktığı miras, anma etkinliğinde katılımcılar tarafından derin bir sevgi ve saygıyla yad edildi. Anma programı, hem geçmişe nostaljik bir yolculuk hem de bugünün sorunlarına yeni perspektifler sunma amacı taşıdı.
Sırrı Süreyya Önder, Türkiye siyasetinin birçok döneminde aktif bir rol oynamış, özellikle barış süreçleri ve insan hakları konularındaki duruşuyla dikkat çekmiştir. 2007 yılında bağımsız milletvekili olarak meclise girmesi, sadece kendi siyasi kariyerini değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesini de dönüştürmüştür. Anma etkinliğinde, katılımcılar, Önder’in TBMM’deki ilk dönemlerini ve özellikle Kürt sorununa yönelik cesur yaklaşımlarını hatırladı. Önder, 'Barış' kavramını her zaman ön planda tutarak, toplumun bir araya gelmesini sağlayacak vizyonunu dile getirmiştir. Onun bu duruşu, birçok genç siyasetçi ve aktiviste ilham kaynağı olmuştur.
Etkinlikte konuşan birçok dostu ve siyasi arkadaşı, Sırrı Süreyya Önder'in hayatına dair anekdotlar paylaştı. Anma programında yapılan konuşmalarda, Önder’in özellikle samimiyeti, insanlara olan saygısı ve toplumdaki farklı kesimlere yaklaşımı üzerinde duruldu. Önder’in her zaman adalet ve eşitlik arayışında olduğunu belirten konuşmacılar, onun siyasi mirasını yaşatmanın sadece hatırlamakla kalmayıp, günümüz Türkiye’sinin sosyal ve siyasi meselelerine çözüm önerileri üretmekle mümkün olacağını ifade ettiler. Geçmişin izlerini bugüne taşımak, Önder’in hayalini kurduğu toplumsal uzlaşıya ulaşmak için atılması gereken temel adım olarak vurgulandı.
Önder anma programı, sadece bir hatırlama değil; aynı zamanda onun politikalarını ve insanlığa bakış açısını yeniden değerlendirmek amacıyla önemli bir fırsat sağladı. Katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in mücadelesinin sadece bir siyasi eylem değil, aynı zamanda bir insanlık davası olduğunu dile getirdiler. Anma etkinliği, dinleyiciler üzerinde derin bir etki bıraktı ve Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ile mücadele etmek adına sahip olduğumuz sorumluluğu yeniden hatırlattı.
Ayrıca, anma programının sonunda hazırlanan sergi ile Önder’in hayatına ve mücadelesine ışık tutan belgeler, fotoğraflar ve videolar katılımcılara sunuldu. Bu sergi, hem geçmişi hatırlamak hem de gelecekte bu mücadeleyi sürdürmek adına ilham verici bir yolculuk oldu.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder’in anılması, onun bıraktığı izlerin ve düşüncelerin toplumda hâlâ ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür etkinliklerin, Türkiye’nin daha demokratik ve eşit bir toplum yapısına ulaşması için yapılması gerekenlerin hatırlanması açısından kritik olduğu vurgulandı. Katılımcılar, birliktelik ve toplumsal hafıza oluşturmanın önemini bir kez daha kavrayarak, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmaya kararlı olduklarını ifade ettiler. Meclis’te düzenlenen bu anma etkinliği, Türkiye'nin siyasi tarihine öncülük etmiş bir liderin hatırasına olan özlemi ve saygıyı yansıtan anlamlı bir buluşma oldu.