Son günlerde yaşanan bir dolandırıcılık olayı, toplumda büyük bir infiale yol açtı. Sahte medyumların kurbanı olan ailelerden biri, kapıyı çalan bir dolandırıcının "Üzerinde büyü var!" sözüyle karşılaştı. Güvenilir bir algı yaratmak için çeşitli hileler ve psikolojik oyunlar kullanan bu sahte medyum, hem finansal kayıplara hem de psikolojik baskılara yol açtı. Peki, bu olay nedir ve bireyler olarak nasıl korunabiliriz?
Geçtiğimiz hafta, İstanbul'un Pendik ilçesinde bir ailenin kapısını çalan bir sahte medyum, kendini bir ‘spiritüel rehber’ olarak tanıttı. Ailenin evine gelen bu kişilik, önce aile üyelerinin gizli sırlarını bilmesiyle dikkat çekti. Ardışık birkaç cümleyle oynadığı psikolojik oyun, aile üyelerinin dikkatini çekti. "Üzerinde büyü var" şeklindeki cümlelerle, ailenin içinde bulunduğu olumsuz durumu daha da derinleştiren sahte medyum, günlerdir yaşadıkları sorunların tek sebebinin büyü olduğunu öne sürdü.
Sahte medyum, kendisine inandırmak için ilginç bir taktik kullanarak, takım elbisesiyle ve üst düzey bir medyum olduğunu iddia eden bir lisanla kendini tanıttı. Aile üyelerine daha iyi bir yaşam sunmak için bazı "ritüeller" gerçekleştirmesi gerektiğini söyleyerek, toplamda 5.000 TL'lik bir ödeme talep etti. Ailenin tüm birikimlerini boşuna harcamasına sebep olan bu dolandırıcı, birkaç gün içinde kayıplarını telafi edemeyecek noktaya getirdi.
Bu tür dolandırıcılıklara karşı bireylerin alabileceği bazı önlemler var. Öncelikle, medya ve sosyal medya aracılığıyla kendilerini tanıtan sahte medyumlardan uzak durmak en önemli adımlardan biridir. Herhangi bir dolandırıcılığa maruz kalmamak için, ruhsal sorunlar yaşayan bireylerin profesyonel destek almaları gerektiği unutulmamalıdır. Sosyal çevre ve sağlık profesyonellerinden alınacak referanslar, bu tür olumsuz durumlarla başa çıkmak için iyi bir yol haritası sunacaktır.
İkinci olarak, eğer böyle bir durumla karşılaşılması halinde, kesinlikle bu tür bireylerle iletişim kurulmamalı ve durum hemen emniyet güçlerine bildirilmelidir. Dolandırıcılığın önlenmesi ve suçluların yakalanması için polisle işbirliği yapmak, bireylerin haklarını korumak açısından önemlidir. Bu tür olumsuz olayların artış göstermesi, toplumda daha fazla bilinçlenme ve önlem alma gerekliliğini gözler önüne seriyor. "Herkes dikkatli olmalı; dolandırıcılar, insanların duygusal zayıflıklarını kullanarak, onları avlıyor" ifadeleri bu konuda yapılacak en önemli uyarılardan biri olarak kabul ediliyor.
Ayrıca, medyada bu tür olaylarla ilgili yapılan haberlerin artırılması, halkın bilinçlenmesi adına önemli bir kaynak oluşturacaktır. Dolandırıcılık vakalarının gazetelerde ve televizyonlarda sıklıkla yer alması, toplumu bu konuda daha uyanık hale getirebilir. Medya mensupları ve influencerlar, bu konudaki sorumluluklarını yerine getirerek, daha fazla insanın bilinçlenmesine katkı sağlayabilir.
Tüm bu katkılar, hem bireylerin hem de toplum genelinin bu tür dolandırıcılıklara karşı daha sağlam bir bilinç geliştirmesi için faydalı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, gerçek medyumlar genellikle insanları yarar almadan yönlendiren kişilerdir. Bu tür sahte ruhsal rehberlik iddialarından uzak durmak, sağlıklı bir zihin yapısı için oldukça önemlidir.
Son olarak, bu durum sadece bir dolandırıcılık vakası olarak kalmamalı; aynı zamanda insanların ruhsal sıkıntılarının nasıl istismar edildiğinin bir örneği olmalıdır. Her bireyin kendine değer vermesi ve ruhsal sağlıklarını koruması, toplumsal fayda açısından önemli bir yere sahiptir.